97 entry daha
  • debe'ye giren entry ile başlık farklı şeylerden bahsetmekte. bugün dünyanın hemen her yerinde türkiye türkçesi konuşan birini bulabilirsiniz. 1000 nüfuslu adalarda bile bir türkçe konuşan (ya türkiye'den gelen ya da bir süre türkiye ile ilişkisi olan) vardır. başlık ise bu ülkelerde türkçe bilen olup olmadığı üzerine bir tartışma yürütmüyor. bu bölgelerin ana dilinde konuşan insanlarla anlaşılıp anlaşılamayacağı tartışması hakim burada.
  • 0 dille de gidilir gitmeye kalkarsan. tek bildikleri türkçe olan dünya gezginleri var e geziyorlar bir şekilde.
  • geçenlerde eski bir arkadaş grubunun misafiri oldum. çoğunluğu kürtler ve kendini kürt sananlardan oluşan bu grubu çok uzun zamandır tanırım, karşılıklı muhabbetimiz vardır. hayat başka yollara açıldıkça görüşmek tabi ki seyrekleşiyor.

    aralarından bir dost çok yıllar evvel ettiğimiz bir muhabbetten dem vurarak sohbeti kızıştırmaya çalıştı. konuşmuşuz konuşmuşuz, biraz da sarhoşlukla "sen yine de unutma, çin'e kadar türkçe ile gidersin" demişim... başlığın ne zaman açıldığına da bakmadım ama bizim muhabbet sanırım 2013-14 falan olmalı...

    neyse, hatırlayınca gülüştük. bu dost grubunun eski elemanlarından birinin de aslan gibi bir oğlu olmuş. adını unuttuğum özel üniversitelerden birinde hukuk tahsil ediyormuş bu edepli, efendi çocuk. yine de içine dert olmuş olacak ki, gülüşmelere "türkçeyle van'a gidemezsin ağbi" diyerek bir katkıda bulunmak istedi.

    eskiden olsa eğitmeye çalışırdım sanırım. artık hiç hevesim kalmadığını farkettim bu irrasyonel dünya görüşleriyle uğraşmaya. tek kelime etmedim, gülüp geçmekten gayri.. yazık, hala bu hallere geliniyor demek ki.
  • trakya’daki türkçe ile van’a ya da yozgat’a bile gidemezsiniz. dünyada hiç bir coğrafyada bir dilin bu kadar farklı koşulduğunu düşünmüyorum. karadeniz ayrı, doğu ayrı, ege ayrı, trakya ayrı. geliyorum; geliyik, celeyim, geliveriyorum. ( karikatürize etmeye çalıştım ama, kötü kabul ediyorum. ) türkçeyi sonradan ana dili gibi, grameri ile öğrenmiş bir yabancıyı götürün anadolu’nun bir çok coğrafyasında hiçbir şey anlamaz.
  • (bkz: seni çin de durduran ne oldu)

    üçüncü pasaportunu da doldurmak üzere olan birisi olarak götümle güldüğüm iddia. buna götünüzle gülmek için gitmenize gerek yok. açın bakın youtube'da binlerce yerel haber, ropörtaj videoları var. içinden anlayabildiğiniz bir kaç kelimeden en fazla konuşulan konunun ne olduğunu anlarsınız. karşılaştırmalı türk dilleri

    "hasta olduğumu anladılar bana ilaç verdiler bilmem ne" bu anlaşma değil, ben de bir çinlinin hasta olduğunu anlayabilirim ama benim çinceden anladığım anlamına gelmez. "bir bardak su ver gardaş"tan suyu anlayıp veriyorlarmışmış. "su" kelimesinin aslı çince zaten, korecede bile suya "su" deniyor. sadece su kelimesiyle pasifiğe kadar gidersin.

    kenarına peçete biriktirmiş monitörlerinden bu yazıyı okuyan, kendisiyle gurur duymak için milliyetinden başka bir şeyi olmayan zafer partili gençleri üzmek istemem ama sadece türkçe konuşarak çine kadar gitmenin tek yolu maalesef türk hava yolları.
  • burada bu savı ortaya atanlara türk düşmanı diyenler ortalama bir özbek'in türk olmadığı iddiasına ne kadar sarıldığını görse onu pkk'lı ilan ederdi.

    sorun dillerin benzemesi veya benzememesi değil. sorun, asyadaki türk devletlerine gidildiğinde insanların bırakın türkçe konuşmasını, anlamasını, kendilerine türk denmemesi için her şeyi yaptıklarını göreceksiniz. ve bu insanlar çoğunluk. bir çoğu rustapar olmuş. kendilerine türk dememelerini geçtim özbek, kazak, kırgız demeden önce biz rusuz diyecekler neredeyse.

    özellikle yeni nesil kurtuluşu ruslarda görüyor.

    bu da bize rusya'nın aslında o kadar da agresif bir asimilasyon politkası gütmediğini, aslında oradaki halkın da asimile olmaı istediğini gösterir. zira asimilasyon unsurları ortadan kalkmış durumda yıllardır. ancak asimilasyon da bir azalma yok ve hatta artış var.
  • türkçe ile zorlanırsınız ama sadece farsça ile çin'e gidebilirsiniz.cin ve türkiye arasında iran, afganistan, tacikistan var ve üçünün de resmi dili farsça.
  • yalan olmasını geçtim, gerçek olabileceğini hiçbir zaman aklınızdan çıkarmamanız gereken hede.

    ondan sonra 2008 yılındaki ben gibi ilk yurtdışı deneyiminizi kazakistan'da -üstelik kazak işçilerin toplanıp inşaat şantiyelerini basarak türk işçileri dövdüğü bir dönemde- yaşarken bir gece kulübünde ''ahaha ne güzel lan önümüze gelene türkçe yardırıyoz kimse de bi halt anlamıyor ver odunu yansın amk'' modunda takılabilir, o tatlı rüyadan kolunuza giren sumo güreşçisi tadında bir kazak abinin ''siz ne biçim konuşuyorsunuz ulan'' repliğiyle uyanabilirsiniz.
  • yani yol üzerindeki bölgelere bakınca çok yerinde bir tespit, iran, azerbaycan, bakü, türkmenistan, hepsi türkçe konuşan ülkeler.
  • türkçe ana dilinse, türkçe'nin yozlaştığı, sözcüklerinin yitip gittiği istanbul, ankara, izmir gibi şehirlerde doğup büyümemişsen, türkçe özürlüsü bir mankafa değilsen bal gibi de gidilir, gezilir, görülür, tanışılır, muhabbet edilir. türkçe anadolu'da türemedi.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap